Bu Kış Hepsinden Farklı Peki Neden?
Pandemi sırasında mecburi yaşanan kapanmalar sırasında bilindiği gibi çocuklarımız hiç hasta olmadılar; hatta bu sırada aileler de bir o kadar bu durumdan mutlulardı. Bizler çocuk doktoru olarak her sezonda ayrı ayrı gördüğümüz enfeksiyonlarla neredeyse hiç karşılaşmaz olmuştuk. Örneğin; kış sezonu boyunca ayrı ayrı aylarda gördüğümüz RSV, İnfluenza virüsleri gibileri adeta yok olmuşlardı.
Pandemi’nin bitimi ile beraber okullar açıldı ve çocuklar uzun bir süredir karşılaşmadıkları virüsler ile tekrar karşılaşmaya başladılar. Aslında bu durumu bağışıklık sisteminin uzun bir uykuya yattıktan sonra uyanışı olarak da tanımlayabiliriz. Her yeni karşılaşılan virüs ise bağışıklık sistemlerini uyandırmak için ellerinden geleni yaptı. Ardı arkası kesilmeyen enfeksiyonlar böylece gelmeye başladı. Özellikle atom bombası olarak tariflediğim kreşlerimiz de maalesef iyileşmeyen en sık yaş gruplarından birini oluşturdu.
Bu enfeksiyonlar sırasında en çok hassasiyet gösterdiğim ve dikkatimi çeken ise evde var olan süt çocuğu olarak tanımladığımız 0-2 yaş gruplarına olanlar oldu. Enfeksiyon abladan abiden küçük kardeşe geçti, hastane yatışları ve hatta üzülerek belirtmek isterim ki yoğun bakım yatışlarını oldukça sık görmeye başladık.
Ne görüyoruz? Hocam ateşi hiç düşmüyor, bu çocuk 2 haftadır öksürüyor denemediğimiz şey kalmadı, bu ay tam 3 şişe antibiyotik bitirdik…ve niceleri
Peki ne yapmalıyız? Kesinlikle belirtmeliyim ki; biz pandemi öncesinde de bu virüsleri görüyor, yılın farklı sezonlarında bu enfeksiyonların tedavisi ile uğraşıyor, hastane ve yoğun bakım yatışları ile sıkça karşılaşıyorduk. Viral enfeksiyonların özel bir tedavisinin olmadığını COVİD-19 pandemisi ile ülkece öğrendik. Bu durumda yapmamız gerekenlerin en önemlisi bağışıklık sistemlerini güçlendirmeye yönelik silahlardır. El yıkamaya önem vermek, bol su içmelerine özen göstermek, taze sebze ve meyveyi önlerinden eksik etmemek gerekmektedir.
Hastalık döneminde ne yapalım? Viral enfeksiyon döneminde çocuk doktoru olarak en çok önemsediğimiz bulgu ateştir. Eğer ateş 72 saati aşıyor ve dinmek bilmiyorsa, üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası gördüğümüz öksürükler 3 haftayı aşıyorsa mutlaka çocuk doktoru tarafınca değerlendirme gerektirir. Çocuk doktorunuz önermediği müddetçe antibiyotiklerden kaçınmanızı şiddetle tavsiye ederim. Günü geldiğinde ve antibiyotiğe ihtiyaçları olduğunda gereksiz kullanım gereksiz dirence neden olacak ve bu durum iyileştirmeyi zorlaştıracaktır. Bir diğeri hızlı nefes alıp vermedir. Eğer çocuğumuz nefes almakta zorlanıyor, normal şartlar altında gözlediğinizden hızlı nefes alıp veriyor, kaburgaları görünecek şekilde veya burun deliklerini açar şekilde nefes alıyor; ayrıca beslenmesi azalır, hiç beslenemez, cildi kupkuru olur gözlerinden yaş gelmez ve dili kurur gibi bulgularla karşı karşıya iseniz bu durumlar acildir, mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekmektedir.
Çocuklarımızın sağlıkla, neşe ve mutlulukla dolduğu bir yıl dilerim.
Sevgilerimle,
Uzm Dr. Şeyma Köksal Atış